Genel Başkan Çelik, Uluslararası Tarım Üreticileri Derneği tarafından 15 Ekim tarihinin “Dünya Kadın Çiftçiler Günü “ olarak ilan edildiğini belirterek “ Her yıl 15 Ekimde kadın çiftçilerin gününü çeşitli etkinliklerle kutluyoruz ama burada önemli olan kadın çiftçilerin kırsalda yaşadığı sorunlarla alakalı çözüm yollarını dile getirmek suretiyle çiftçi kadınların toplumdaki sosyal statüsünü yükseltmenin gayretinde olmalıyız” dedi.
Çelik, açıklamasında tarımsal işletmelerin yüzde 85’inin küçük aile işletmelerinden oluştuğunu ve kadın çiftçilerin baş tacı olduğuna işaret ederek “Kadın aile işletmelerinin temel direğidir. Tarımın sürdürülebilirliği için olmazsa olmazıdır. Tarımın sigortası olan aile işletmelerinin en önemli unsuru olan eli öpülesi kadınlarımızın tarımsal üretimimize yaptığı katkılar inkâr edilemez. Tarlasında, bağında, bahçesinde ahırında ağılında yoğun çaba gösteren aynı zamanda ev işleri ile birlikte anneliğin sorumluluklarını da yerine getiren, kısacası günde on beş saatin üzerinde tarımsal faaliyetlerin birçoğunda aktif görevler üstlenerek ekonomiye önemli katkılarda bulunan çiftçi kadınlarımızın hatırlanması bir güne sığmaz. Onlar yılın 365 günü hatırlanması gereken başımızın tacı insanlardır. Bu ülkede yaşayan her vatandaşımızın bu insanlara saygı duyması yanında birer teşekkür borcu vardır” ifadelerini kullandı.
Çelik, kadın çiftçilere hak ettiğinden çok daha fazla değer verilmesi gerektiğinin altını çizerek “Kırsalda tarımsal istihdamın yarıya yakınını çiftçi kadınlarımız oluşturmaktadır. Buna rağmen kadınların büyük bir çoğunluğunun sosyal güvenceden yoksun olması, ülkemizde üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Zira bu durum kayıt dışılığı beraberinde getirmekte, cinsiyete dayalı ayrımcılık ve toplumsal kurallar nedeniyle kadınlarımızın emekleri resmi istatistiklere yansımamaktadır. Hal böyleyken son yıllarda iklim değişikliğinin özellikle tarımsal üretimdeki olumsuz etkileri, Rusya Ukrayna savaşının neden olduğu küresel şoklar, ülkelerin korumacı politikalar izlemeleri, ülkemizin içerisinde bulunduğu ağır ekonomik koşullar, kentlerdeki milli gelirin sadece üçte birini alan kırsal kesimi de etkilemiş, bu durum çiftçi kadınlarımızın içerisinde bulunduğu olumsuz şartları daha da artırmıştır” dedi.