Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bizler, Cumhuriyet aydınlanmasının ve onun önderi Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ve devrimlerinin yılmaz savunucusu eğitimcileriz. Bizler geleceğin mimarlarıyız. Bizler öğretmenleriz. Ve ne acıdır ki bugün burada mesleğimizin itibarını, emeğimizin onurunu korumak için bulunuyoruz. Çünkü 20 yıldır öğretmenliğe sistematik olarak itibar suikasti düzenleyenler, haklarını gasp edenler; bu kez hakaret niteliğindeki sözde meslek kanunuyla en büyük saldırıyı yapmaya girişmişlerdir.Öğretmene danışılmadan Saray’dan inme hayatımıza sokulan Öğretmenlik Meslek Kanunu, bizlerin sorunlarını iyileştirmek bir yana dursun; omzumuzdaki yükleri ağırlaştıracak ve mesleğimizi itibarsızlaştıracaktır. Bu kanun hukuksuzdur. Çünkü öğretmenliğin bir uzmanlık mesleği olduğunun altını çizen ilgili yasalarla çelişmektedir. Bu kanun adaletsizdir. Kanun zaten sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye kategorize edilerek sömürülen öğretmenleri bu kez de uzman öğretmen, başöğretmen diye bölmeyi hedeflemektedir. Bu kanun tehlikelidir çünkü tahribatı sadece öğretmenlere değil tüm eğitim sistemine yönelik olacaktır. Hadsizdir çünkü daha eğitimci bile değilken Milli Eğitim Bakanı olmayı kabul etmiş, en yakın kadrolarına tahsili alakasız insanları atamış bir zatın, öğretmenin “yeterliliğine” dair ahkam kesmesi kabul edilemez.Oysa öğretmenlerin yeni unvanlara değil, insanlık onuruna yaraşır bir ücretle çalışmaya, liyakatsizce atanan yöneticilerin mobbinglerinden ve keyfi soruşturmalarından kurtulmaya, Anayasal bir hak olan güvenceli istihdama erişmeye, uydurulmuş kriterlere değil kıdeme göre ücret artışı almaya, öğrencilerini iktidarın sırtını sıvazladığı tarikatların elinden almaya ihtiyacı vardır. Tüm eğitim sendikalara çağrı yaptık, Meclis’te kanun görüşülürken “öğretmene parmak sallanmayacağını” en net biçimde anlattık, MEB’in telefonlarını, maillerini raporlarımızla kilitledik, defalarca basın açıklaması yaptık; şimdi bu kanun hala durmuyorsa bilinsin ki biz de durmuyoruz:9 Eylül’de Milli Eğitim Bakanlığı önünde kitlesel bir basın açıklaması yapacak, hakaret niteliğindeki bu meslek kanununu kabul etmeyeceğimizi yüzlerine haykıracağız!Bilinsin ki mesleğimize hakaret, emeğimize saldırı niteliğindeki bu meslek kanunu geri çekilmedikçe ya da biz eğitim emekçilerinin talepleri doğrultusunda yeniden düzenlenmedikçe, mücadelemizin yoğunluğunu artırmaktan da üretimden gelen gücümüzü kullanmaktan da geri durmayacağız!Öğretmene saygı, öğretmenliğe itibar istiyoruz ve alacağız!Unutulmasın ki bu, sadece öğretmenlik için verilen bir mücadele değildir. Öğretmenin itibarlı olmadığı bir eğitim sisteminin itibarı olamaz. O yüzden çocuğu için itibarlı bir eğitim, ülkesi için itibarlı bir eğitim sistemi isteyen tüm yurttaşları truva atını aratmayan bu meslek kanununa karşı verdiğimiz mücadelemize desteğe davet ediyoruz.Hayatımıza sokulan bu garabet, öğretmenlik meslek kanunu değil öğretmenlik mesleğini bitirme kanunudur. Öğretmen biterse gelecek biter!Ülkemizde son dönemlerde enflasyon tamamen kontrolden çıkmış, bu durumun sonucu olarak da eğitim emekçileri de paylarına düşeni almış ağır zamlar altında ezilmiş geçim derdine düşmüştür.2022 senesinden bu yana Türk lirasında yaşanan hızlı değer kaybı ve yüksek enflasyon nedeniyle, daha önce imzalanan ve halen yürürlükte olan banka promosyon sözleşmeleri eğitim çalışanlarına hiçbir fayda sağlamadığı gibi çalışanların ekonomik zararla karşı karşıya olduğu da bir gerçektir. Enflasyonun yüzde 20’nin altında olduğu ve çalışanların bu enflasyona göre maaş ve ücret zammı aldığı dönemde imzalanan sözleşmeler, resmi enflasyonun yüzde 80’leri aştığı ve çalışanların maaşlarının enflasyon farkı nedeniyle arttığı dönemde anlamını yitirmiştir. Tüm bu sebeplerle il ve ilçelerde bahsedilen promosyon sözleşmeleri güncelleme talep edilerek eğitim emekçilerinin ekonomik hakları korunmak istenmiş, mağduriyetleri çözülmeye çalışılmıştır. Eğitim iş olarak Edirne Keşan da 1150 eğitim emekçisi adına maaş aldıkları banka ile önemli bir promosyon sözleşmesi imzalamıştır. 3 yıllık kişi başı 25.250 TL promosyon anlaşması imzalanmıştır. Olması gereken budur. İlimizde de bu sözleşmenin güncellenmesini bu gerekçelerle İl Milli Eğitim Müdürlüğünden talep ediyoruz.Son olarak her yıl sene başında verilen eğitim – öğretim tazminatı tüm eğitim çalışanlarına verilmelidir ve bir maaş tutarında olmalıdır."