4+4+4 sisteminin eğitime verdiği zararlar gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2022-2023 Örgün Eğitim İstatistikleri devletin eğitimden elini çekerek yerine özeli nasıl koyduğunu net bir şekilde gösteriyor. Buna göre 4+4+4’ten önce neredeyse 30 bine yaklaşan ilkokulların sayısı şu an 22 bine kadar geriledi.
2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren 4+4+4 sistemine geçildi. Eğitimciler bu sisteme geçişle beraber eğitimde ticarileşmenin artacağını ve özel okulların artacağını söyledi. MEB ise o dönem bu eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Fakat yine MEB’in kendi istatistikleri bu eleştirilerin ne kadar haklı olduğunu ortaya koydu. 2012-2013’te 28 bin 177 olan devlete bağlı ilkokul sayısı her yıl gerileyerek 22 bin 527’ye düştü. Okul sayısı 10 yılda tam 5 bin 697 azaldı. Özel ilkokullarda ise durum tam tersi. 2012-2013’te 992 olan özel ilkokul sayısı 2 bin 39’a yükseldi.
Ayrıca ilkokullarda okullaşma oranının da geriye düştüğü ortaya çıkmıştı. 2012-2013’te yüzde 98,86 olan okullaşma oranı 2013-2014’te ise yüzde 99,5’e yükselmişti. 2020-2021’de 93,2 olan ilkokullardaki okullaşma oranı 2021-2022’de ise 93,1’e geriledi. Böylece ilkokulda okullaşma oranı 2013-2014’ten bu yana tam 6,4 puan düşmüş oldu.
MEB'İN POLİTİKASI
Eğitimci-Yazar Nejla Doğan ilkokulun çocukların temel kazanımları edindiği ve sosyalleşme olanağı bulduğu kademe olduğunun altını çizdi. Doğan şunları söyledi: “Bu nedenle Anayasa’da tüm yurttaşlar için zorunlu ve parasız bir hak olarak tanımlanmıştır. Üstelik bu hak, bir yurttaşlık hakkı olmanın ötesinde temel bir insan hakkıdır. Bugün karşı karşıya olduğumuz şey ise; bu kadar önemli bir hakkın ticarileşmesi. Diğer kademelerde olduğu gibi ilköğretimde de özellikle 4+4+4 sonrası özel okul sayısı hızla arttı. Bunun temel nedeni, devlet okulları üzerinde kurulan dinsel tahakküm. Okulda çocuğunun dini içeriklere maruz kalmasını istemeyen aileler, laik ve bilimsel eğitim için özel okullara yöneldiler. Bu da hızlı bir ticarileşmenin önünü açtı. Ayrıca devlet okullarına yapılan yatırımların sürekli azalması ve olanaklarının kısıtlanması da özel okullara yönelik talebi artırdı. Dolayısıyla MEB, 4+4+4 ile hem eğitimde dinselleşme politikasını hem de bundan beslenen özelleşme politikasını hayata geçirmiş oldu.”
“MEB istatistikleri, eğitim ticarileştikçe resmi ilkokul sayısının dramatik bir biçimde düştüğünü gösteriyor zaten” diyen Doğan şunlara dikkat çekti: “Buna eklememiz gereken önemli bir veri daha var. Yine MEB istatistikleri gösteriyor ki; ilkokul çağındaki çocukların okullaşma oranında da önemli bir düşüş var. Bugün çağ nüfusunun yaklaşık yüzde 4-5’nin eğitim öğretim süreçlerinin dışında olduğunu görüyoruz. Bu tabloda açık olan bir şey var ki o da; özellikle ağır bir yoksullukla mücadele etmek zorunda kalan ailelerin çocukları, en temel haklarından biri olan ilkokul eğitimine bile erişmekte güçlük çekiyor, ayrımcılığa ve eşitsizliğe uğruyor, geleceğini şekillendirmek için ihtiyaç duyduğu fırsat ve olanaklardan yoksun bırakılıyor.”
BirGün